6 Mart 2015 Cuma

Unicaja Malaga - Anadolu Efes / Analiz

Merhaba herkese! Bugün sizlere Euroleague’de oynanan Unicaja Malaga- Anadolu Efes maçının analizini yapmaya çalışacağım.Efes’in play-off umutlarını sürdürmesi için çok önemli olan bu maç, Malaga’nın şansını tüketmiş olmasına rağmen çok da kolay değil.Malaga evinde çok sert oynayan ve hakemleri de bu sert oyuna uyduran bir takım.Şimdi maçı periyotlara göre analiz edelim.


İlk Yarı
1.Periyot

Unicaja Malaga, evinde oynadığı her maç gibi bu maça da çok sert oynayarak başladı.Ancak sert oynamaları, iyi savunma yaptıkları anlamına gelmiyor.Malaga maça Stefansson’un iki üçlüğüyle hızlı bir giriş yaptı diyebilir.Efes ise maçın hemen başında çok tutuktu.Net bir hücum oyunu oynayamayan ve tempo tutturamayan Efes, ilk sayılarını Draper’ın insiyatifiyle buldu.Temponun düşük olmasının sebebi oyunculardaki ilginç isteksizlik veya motivasyon eksikliği.Daha çok içeriyi kullanmaya çalışan Efes, top içeriye indiği zaman ise Malagalı oyuncuların sert savunmalarıyla karşı karşıya kaldı.Sık sık faul çalındı zaten maçın genelinde.İlk periyot bu şekilde rölantide gitti.Zor üçlükleri de sayıya çeviren Malaga ilk çeyreği 22-15 önde kapattı.

2.Periyot

Duda ilk periyottaki tempo düşüklüğünü iki oyun kurucuya dönerek gidermeye çalıştı ve bunda başarılı da oldu.Ancak savunmada hala yeterli önlemi alamadı Efes. Sert perdelerden çıkıp sayı buldu Malaga.Bu periyotta yüksek yüzdeyle üçlük atmaya devam eden Malaga farkı açmaya başladı.Furkan Korkmaz’ın oyunda olduğu sürede Efes dış atış katkısı da almaya başladı ama savunmada Toolson’ı tutmakta zorlandı.15.dk ya kadar pota altını iyi savunan Efes’te Bjelica oyuna girdikten sonra Kuzminskas etkili olmaya başladı.Efes, bunun dışında Janning ve Perperoglou’nun kaçırdığı şutlar sonucu hızlı hücum basketleri de yemeye başladı ve fark giderek açıldı. Skorboard’a baktığımızda Efes’in ikinci periyotta 30 sayı yediğini görüyoruz. Malaga’nın bu çeyrekte bu kadar sayı üretebilmesinin bir sebebi de hücum ribaundlarını sürekli kovalaması.İlk yarıda toplam 10 hücum ribaundu aldı İspanyollar. Efes’te özellikle oyuncuların bu önemli maçta gösterdikleri isteksizlik(Birkaç oyuncu dışında) beni çok şaşırttı. Efes’in eksiklerini söyledik ama Malaga’nın da bu maçı çok iyi oynadığını söyleyemeyiz.Onların yaptığı basit top kayıpları sayesinde fark ilk yarı sonunda 12’de kaldı.İlk yarı 52-40 sona erdi.

İkinci Yarı
3.Periyot

Dedemiz devre arasında takımı biraz fırçalamış olsa gerek ki biraz daha istekli başladı Efes ikinci yarıya. Kristic’i postta topla buluşturup kolay sayılarla başladılar.Hücumda akıllı oynanmasına rağmen Malaga basit savunma hatalarını değerlendirmeye devam etti ve kolay sayılar buldu bu periyotun ilk 5 dakikasında.Bu periyota kadar hiç katkı alamadığı Perperoglou ve Janning’de ısrar eden Efes, bu oyuncuların kötü performansları devam ettiği için ilk 5 dakikada farkı eritemedi. 25.dkdan sonra Malaga’nın klasik 2.yarı düşüşü başladı.Ben bu düşüşü genel olarak ilk yarılarda hyper agresif oyun stillerine bağlıyorum.As oyuncular yorulduktan sonra yerine girenler aynı başarıyı iki tarafta da gösteremiyor. Efes bu düşüşü iyi değerlendirdi diyebiliriz.Özellikle son 3 dakikada Thomas Heurtel’in sorumluluk alması ve 3 hücum art arda sayı üretmesi sonucu fark üçe indi ve bu periyot 63-60 sona erdi.
4.Periyot

Gelelim karar periyotuna. Efes’in maçı kaybetmesinin sebebi bu periyot değildi bu çok açık.Ama bu periyotta bazı oyuncuların gerçekten kötü olan performansları maçı Malaga’ya resmen hediye etti.Çünkü maç boyunca kontrol hiçbir zaman Malaga’nın elinde olmadı. Efes doğru işler yaptığında fark azaldı hata yaptığında tekrar arttı.Zaten Malaga’nın şu maçta bir motivasyonu da yok.Neyse sözü uzatmadan analize devam edelim.Öncelikle bu periyotun çok sert geçtiğini söylemeliyim.Malaga ilk dakikalarda şutörleri (Toolson, Stefansson) devreye sokmaya çalışıp farkı hemen eski durumuna getirmeye çalıştı.Özellikle Toolson’la sayı ürettiler.Doğuş çok kolay geçildi Toolson’a, bu çok da alışık olduğumuz bir durum değil. Efes’te ise Heurtel resmen meşale gibi yanıyordu.Mükemmel performansına bu periyotta da devam etti Heurtel ve takımını maçta tuttu hem Kristic’e ve Lasme’ye asistleriyle hem de bulduğu sayılarla. Efes farkı 1’e indirmişken Malaga koçu Plaza’nın harika performansıyla hakemleri etki altına aldı.Maç boyunca 36 faul kullanan Malaga birçoğunu da bu performansa borçlu.Faul çizgisinden sayı bulan Malaga’ya karşı Kristic’de devreye girince Efes maçta ilk kez öne geçti.Bundan sonra gelen karşılıklı top kayıpları ile maçta adeta bir kaos ortamı oluştu. Efes gereksiz faullere devam etti ve Malaga faul çizgisine gelmeye devam etti.Skor 84-83 iken Saric’in 2’de 0 atması maça noktayı koymuştu aslında.Sonraki pozisyonda bir basket bulsa da en kritik 15 saniye kalmışken acele etmesi ve pozisyonu harcaması açıkçası Saric’e eleştiri oklarını doğrultacak ve bence haklı da olacak bu eleştiriler.5 saniye kala Heurtel’in üçlüğüyle skor eşitlense de Toolson maça üçlükle noktayı koydu 93-90.

Efes için çok önemli bir maçtı bu.Çeyrek final umutlarını devam ettirmek için Efes’in şimdi Moskova yada Pire deplasmanından galibiyet çıkarması gerekecek.Efes’in zoru sevdiğini düşünürsek neden olmasın diye umut ediyoruz sadece.Şimdilik bu kadar, okuduysanız eleştiri de yapın lütfen yorum kısmında . Teşekkürler


Hamza Gökberk Yenitepe

5 Mart 2015 Perşembe

2015 NBA Draft Oyuncu Tanıtımları - 2

Merhaba arkadaşlar.2015 NBA draftına girecek oyuncuları tanıtmaya devam ediyoruz.Bu yazımızda sizlere tanıtacağımız oyuncu Kevon Looney.


Kevon Looney

96 doğumlu Looney, liseyi Wisconsin’de Hamilton HS’de okurken Kevin Durant ile karşılaştırılıyordu.Lisede çok iyi ortalamalar(27.9 p, 12.7 r, 7.0 ast, 8.0 b) yakaladıktan sonra Wisconsin, Michigan State, Duke, Tennessee, Florida ve UCLA’den burs teklifleri aldı ve UCLA’i seçti. 2.06 boyundaki oyuncu genel olarak 4 numarada oynuyor.Ama bazı özellikleri üzerinde çalışırsa 3 numaraya da kayabilir.Kevin Durant’a benzetilmesinin en büyük sebebi, ince bir fiziğe ve uzun kollara(2.20 kol açıklığı var) sahip olması.Aslına bakılırsa  biraz daha farklı tipte oyuncular. Looney, biraz da “Scrapper” , yani pis işleri yapabilen bir oyuncu.İçeriyi karıştırıp hücum ribaundlarını kovalayabiliyor, savunmada blok yapıyor.Şimdi biraz Looney’nin saha içinde neleri iyi yapabildiğini analiz edelim.

Looney ile ilgili ilk söylemem gereken şey, onun müthiş bir savaşçı olduğu.Motivasyonu hep çok yüksek ve mücadeleden kaçmıyor.Bu karakter de onun çok iyi bir ribaundcu olmasını sağlıyor(Maç başına 9.5 ribaund).Çok iyi bir atlet olduğunu da buna eklersek nasıl bir potansiyeli olduğunu tam olarak anlarsınız.Aynı karakteri hücum kısmında da gösteriyor.Temas almaktan korkmuyor ve sıklıkla faul çizgisine gelebiliyor.Bu sezon iki maçta 17 kez faul çizgisine geldi(Stanford ve Montana State’e karşı).


Kevon pozisyonuna göre iyi bir şutör. Hem 3 sayı çizgisinin gerisinden(%44) hem de orta mesafeden rahat bir şekilde skor üretebiliyor.Onu klasik bir Stretch-4dan farklı yapan şey top kontrolünün de çok iyi olması.Şut fake i verip içeri girebiliyor ya da arkadaşlarına güzel paslar çıkarabiliyor.Açıkçası her şeyden biraz yapabiliyor Kevon Looney. Bunlara ek olarak daha çabuk olursa 3 numara da oynayabilecek kapasitede.

3 Mart 2015 Salı

2015 NBA Draft Oyuncu Tanıtımları - 1

Merhaba arkadaşlar ! Bugün yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Bu yazı dizisinde sizlere 2015 NBA Draftlarına katılacak olan oyuncuları tanıtmaya çalışacağız.Tabiki bu drafta girecek bütün oyuncuları tanıtamayız, bu yüzden DraftExpress sitesindeki tahmini draft listesine göre lotaryadan seçilmesi beklenen oyuncuları tanıtmaya çalışacağız.İlk oyuncumuz Devin Booker.

Devin Booker


Öncelikle Devin Booker’ı kısaca özetleyelim sonra basketbol yönünü inceleyelim.1996 doğumlu Booker, 2 ve 3 numaralı pozisyonlarda oynayabiliyor. 1.98 boyundaki oyuncu, şuan kolej liginde ilk yılını geçirmesine rağmen en iyi şutörlerden biri konumuna geldi. Booker lise hayatında da ülkedeki bütün kolejler tarafından takip ediliyordu.Liseyi bitirdikten sonra Duke, North Carolina, Florida, Michigan, Michigan State gibi kolejlerden burs teklifleri almasına rağmen, Kentucky koçu John Calipari’nin etkisiyle Kentucky Wildcats’i seçti.Oyuncuyu fiziksel olarak analiz edicek olursak, 1.98 boy ve yapılı vücudu bir 2 numara için büyük artı olarak alabiliriz.Ancak scoutların dikkat çektikleri bir nokta da oyuncunun kulaç açıklığının boyuna oranla iyi olmadı. Bu durum onun savunmada gelişme imkanının daha az olduğunu gösteriyor.Daha fazla konudan sapmadan oyuncunun Basketbol yönünü değerlendirelim.

Devin Booker, gerçekten iyi bir şutör. Bana ilk izlediğimde Klay Thompson’ı hatırlattı.Akıcı ve göze hoş gelen bir şut stili var ve ayaklarını da şuta kalkmadan önce iyi hazırlıyor.Bir başka iyi özelliği de müsait pozisyonu yakaladığında cezayı yüksek oranla kesmesi.3 sayılık atışlar dışında dribbling üzerinden de şut atabiliyor, güçlü ve atletik vücudunun yardımıyla potaya da gidebiliyor.Bu özelliklerin toplamı onun komple bir skorer olmasını sağlıyor.Kolej liginde en üst seviyede ilk senesini geçirmesine rağmen 11.1 sayı ortalamasına sahip ve bu bir “Freshman” için hiçte fena bir ortalama değil.



Devin Booker’ın beğendiğim bir başka özelliği de topun onun eline yakışması.Booker’ın hem top hakimiyeti iyi hem de bir 2 numaraya göre gerçekten iyi bir pas yeteneği var.Genelde iyi pas yeteneği yüksek basketbol IQsunun sonucudur.Devin, oyundayken oyunu hissediyor ve konsantrasyonunu kolay kolay kaybetmiyor, yani istikrarlı bir oyuncu. Bu oyun görüşünün üzerine eklerse bir kombo gard a dönüşebilir ve bu onun NBA’de daha istenen bir oyuncu olmasını sağlar.

Biraz eksik yönlenlerine gelicek olursak, Devin çok iyi bir savunmacı değil.Savunma motivasyonunu artırması gerek.Kolları biraz daha uzun olsaydı, savunma potansiyeli hakkında da bir şeyler söylenebilirdi ama şimdilik görünen hiçbir zaman çok iyi bir savunmacı olamayacağı. Ama en azından elinden geleni yaptığı zaman, NBA’de koçları ona şans verecektir çünkü gerçekten kaliteli bir skorer.Kısa bir oyuncu olarak ribaundlara da katkı sağladığı söylenemez. 21 dakikada ortalama 1.86 ribaund alıyor ki bu gerçekten düşük bir yüzde. Ribaundlara daha çok katılması için mentalitesini değiştirmesi gerekiyor açıkçası.


İlk yazımızda size kısaca Devin Booker’ı tanıtmaya çalıştık.Özelliklerini kolej ligine göre değerlendirdiğimi söylemem gerekiyor.Bundan dolayı bahsettiğim artılar NBA’e geçtiğinde aynı seviyede geçerli olmayabilir.Okuduğunuz için Teşekkürler :) . Önümüzdeki yazı : Kevon Looney.